Ekonomi ve Kamuculuk

Hakları Ödenemez Madencilere! – Özgür Hacıoğlu

“Yeraltında ezilenler yeryüzüne seslenirler
Madenler bizim derler gerekirse ölüm derler..”

Ali Faik İnter, Tahir Çetin anısına…

İktidar ona omuz veren, onu destekleyenlere sokaklarda polis koruması sağlarken onlar vatandaşı olduğun ülkenin başkentine giremiyorlardı. Yeri geliyor bulundukları il, ilçeden dışarı çıkmaları kolluk kuvvetleri tarafından engelleniyor, seslerinin duyulması istenmiyordu. Onlar bazı şanslı azınlıklar gibi 3-5 maaş alarak yaşamlarını sürdürmüyorlardı. Ne altlarında devletin sınırsız benzinli araçları ne de yanlarında polis koruması, arkalarında yandaş basını vardı. Sadece ve sadece yürekleri vardı ve tüm engellemelere rağmen onu ortaya koydular!

İşte o ortaya korkmadan yüreğini koyan ve mücadeleyi bırakmayı bir saniye bile bırakmayı düşünmeyen iki işçi önderi, mücadele insanını talihsiz bir kaza sonucu aramızdan ayrıldılar. Bedenen aramızdan ayrıldılar ama o mangal gibi yürekleri, o bir adım bile geri atmayan mangal gibi yürekleri ve düşledikleri fikirleri bizlerle yaşamaya devam edecek.

Tahir Çetin ve arkadaşlarının ismini Soma ve Ermenek’ten aynı anda başlatacakları Ankara yürüyüşünde duydum. Yola çıkarken ihtiyaçları olacak bir liste paylaşmışlardı. Bir dostumuz da o gece onları aramış ve ekstra bir ihtiyaç var mı diye sormuştu. Cevapları kısa ve özdü “canınızın sağlığı..”

Tahir Çetin beraber yol yürüdüğü, haklarını alamayan ve belki de hiç tanımadığı yoldaşları için kendini mücadeleye adadı. Yoldaşları ile kurdukları Bağımsız Maden İş sendikası ile eşit hakları sahip olmayı ve alınterlerinin karşılığını almak için çalıştılar. Aldılarda. Başlattıkları mücadele ile tazminatları ödenmeyen 3624 kişinin 150 Milyon TL’lik alacaklarını sahiplerine ulaşmasını sağladılar, yetinmediler. Sokakta mücadele eden kim varsa destek olmaya, omuz vermeye çalıştılar. Meydanlardan kalkıp İzmir depreminde göçük altında kalanları kurtarmaya sanki oyun oynamaya gider gibi hiç çekinmeden göçük altına girdiler. Tahir Çetin ve arkadaşları yeryüzü sıcak olsun, çocukları gülsün diye yıllarca kürek salladılar madenlerde. Ermenek’te ki madencilerinde çocukları gülsün diye Ankara yollarında geçti günleri.

İşte o yüzü gülsün istenen çocuklardan biriydi Ali Faik İnter. Babası madende çalışıp hayatını idame etmek, çocuklarına güzel bir gelecek vermek istiyordu. Olmadı, erken yaşta hayatını kaybetti. Ali Faik hayatını mücadele ile geçirdi. Babasının verilmeyen hakkı için Bağımsız Maden İş sendikası ile mücadeleye başladı. Hep öndeydi, baskıya, zulme karşı direndi. Korkmadı! Belki de hiç tanımadığı abileri, kardeşleri için sokaklardaydı. Yaşıtları gibi farklı hayat yaşayabilir ve öncelikleri farklı olabilirdi.

Hem Tahir Çetin hem Ali Faik için söyleyecek çok sözümüz var ama duyguları anlatmaya kelimeler yetmez. Şimdi bize düşen onlardan miras kalan mücadeleye devam etmek ve onların anısını yaşatarak düşlediklerini hayata geçirmek.

“Yerin derinliklerinden geldiler
Ellerinde susmak bilmeyen bir yeraltı güneşiyle
Ne kadar diplere bastırılsa
O kadar boğulmak bilmez yankısıyla yüreklerinin
Ağır ağır geldiler
Sonra her gün geldiler artarak geldiler
Kadınları çocukları ve alkışlarıyla
Yoğurt mayalar gibi geldiler…”

Özgür HACIOĞLUİVME Hareketi

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu