Z Kuşağında “Bir Farklı” Hayalet Dolaşıyor – Zeynep Saçar
Malumunuz “Z kuşağı” siyasilerden medya mensuplarına birçok kişinin gündeminde. Z kuşağının siyasi tercihlerini belirleyebilmek adına birçok şey yazılıp çiziliyor. Ben son zamanlarda Z kuşağında “ideolojisiz siyaset” yürütmeye çabalayan bir kitlenin el yükselttiğini gözlemliyorum.
Bu kişiler kendilerini “liberal” ya da “sosyalist” gibi kimliklerle tanımlamaktan kaçınıyor, dahası bu gibi ideolojilerin günümüz dünyasında pek anlamı kalmadığını düşünüyorlar. Ancak milliyetçi bir tonları da yok değil, karikatürleşmeden Türk kimliklerini vurgulamayı seviyor, Türkiye’nin demografik yapısının korumasını istiyorlar. Temel gündemleri girişimcilik, kişisel gelişim ve teknoloji gibi alanlar. Bu çerçevede siyaset yürütmek gerektiğine inanıyor, “vatanı” bu alanlarda yapılacak atılımların kurtaracağını düşünüyorlar.
Dünya ile olabildiğince bütünleşmiş, eski usül siyaseti reddetmiş gibi görünen bu kitle, lider kültünden azade değil. İnterneti kullanmayı çok iyi bilen, girişimcilik ekosistemine hâkim ve siyasetin içinde yer edinmiş kahramanları var bu kitlenin. Onların her tavsiyesini can kulağıyla dinliyor, deyim yerindeyse bu kahramanların liderliğinde “örgütleniyorlar”. Yazının başında dilim döndüğünce bahsettiğim gibi, bu örgütlenmenin görünürde “Teknolojiyle entegre olup vatanı kurtaralım.” gibi bir amacı var ve hafif dozda milliyetçilik dışında örgütlenen insanların ortak bir dili, siyasi ajandalarını belirleyecek ideolojileri yok. Şimdilik temel gündemleri “ülkeyi 21. yüzyıla taşıyacak projeler yapmak” gibi duruyor.
Bu kitlenin kahramanlarından birinin birkaç söyleşisini dinleme fırsatım oldu. Kendisi söylemlerinde gençlerin siyasetin odağında yer alması gerektiğinin altını sıkça çiziyor, bunun için de gençleri örgütlüyor. İfade özgürlüğü ve internet kullanımı şemsiyesi altında birleştirdiği gençlerden beklentisi kimlik ve ideolojiyi değil vatan sevgisini öne çıkarıp projeler üretmeleri. Başlangıçta “gençliğin sorunlarını” bu kitlede herkesin aynı yolun yolcusu yapıp bir duygudaşlık oluşturulabileceğine inanıyor anlaşılan. Popülizmden ve eski tip siyasilerden farklı bir profil çizse de gençleri örgütlerken teknolojinin yanında “vatan sevgisi”, “Nutuk’tan ilham alma” gibi kavramlardan da oldukça yararlandığını düşünüyorum.
Eskimiş(!) ideolojilerden uzak, teknoloji ve gelişme odaklı bir siyasetin oldukça çekici göründüğünün farkındayım. Dinamik ve sürekli gelişen siyasi hayat tasavvuru gençlerin iştahını kabartabilir, ancak bu hayalin ayaklarının yere sağlam basıp basmadığı konusunda benim şüphelerim var. Vatanı sevip teknolojide atılım yapınca sorunların çözüleceğini düşünmek açıkçası bana romantik geliyor. Siyasi dengeleri kavrayabilmek, siyasette yer alabilmek için YouTube’u, Twitch’i iyi kullanmak veya yazılım bilmek yetecek mi? Bugün burun kıvırdığımız “eski” ideolojileri tümden yok sayarsak dünyayı nasıl anlamlandıracağız? Belki de ben duruma eski kafalı yaklaşıyorumdur ve Z kuşağındaki yükselen bu kitle hakikaten başarılı bir siyaset yürütür. Bekleyip göreceğiz.