Ekonomi ve Kamuculuk

ABD ve Avrupa’nın Sınıfta Kaldığı Bosna Sınavı

Rusya’nın başlatmış olduğu Ukrayna işgali 1. ayını bitirmek üzere ve neredeyse ilk günden itibaren İngiltere, ABD ve AB’nin çok ciddi yaptırımları ile Rusya’yı yalnızlaştırma çalışmaları her geçen gün farklı bir alanda ortaya çıkmakta. Ukrayna’da masum ve suçsuz yüzlerce insan ölmekte, milyonlarca insan evini, yurdunu terk etmek zorunda kalmaktadır. Yaşanan bu süreç çok üzücü olmakla birlikte hepimizi de derinden etkilemektedir. Bu süreç bir diğer yandan da AB başta olmak üzere diğer ülkelerin nasıl ikiyüzlü olduklarını ortaya koymaktadır. Nitekim bu savaş, dünya kamuoyunda sıklıkla 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleşen en kötü olay olarak nitelendiriliyor. Gerçekten de 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da gerçekleşen en kötü günler Ukrayna’da mı yaşandı, yaşanıyor.

Yugoslavya göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Türkiye’de doğdum ve Yugoslavya’nın dağılışı sırasında çok küçük yaşlardaydım. Hayal meyal, resimlerden hatırlıyorum yaşananları, kamplardaki yaşamı ve evlerimizde misafir ettiğimiz savaş mağdurlarını. Nisan 1992’de başlayan savaş, Aralık 1995’te imzalanan ve dünyada eşi benzeri olmayan bir devlet yapısına sahip olan Bosna-Hersek’in kurulmasını sağlayan Dayton Barış anlaşması ile bitti. Başkent Saraybosna, modern savaş tarihinin en uzun kuşatmasını yaşadı.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti kurucusu Josip Broz Tito’nun 1980’de ölümünden sonra, yaklaşık 60 yıl bir arada yaşamış sekiz farklı sosyalist cumhuriyet arasında oluşan etnik çekişmeler ve ekonomik krize  ek olarak Doğu Avrupa’da yaşanan siyasi değişimler sonrası bir bağımsızlık mücadelesi de başladı. Avrupa Birliği, 1991’de Hırvatistan ve Slovenya’nın bağımsızlığını hızlıca  kabul ederek bu ülkeleri tanıdı. AB’nin ikiyüzlülüğü tam da burada başladı, çünkü Bosna-Hersek’in bağımsız olması için aynı AB tarafından “referandum” şartı öne sürüldü. Sırplar, bağımsızlık referandumunu protesto ederek Bosna-Hersek’in bağımsızlığını kabullenmediklerini gösterdiler. Ardından tüm gücüyle Bosna-Hersek’e karşı bir savaş başlattılar. Zira Sırplar, Osmanlı’dan bu yana büyük Sırbistan hayali ile yanıp tutuşuyorlardı ve güçsüz olduğunu düşündükleri Bosna-Hersek’in bağımsızlığını kabul etmek bir zayıflık göstergesi olacaktı.

Başlatılacak olan savaştan önce Yugoslavya topraklarında silahsızlanma yasası çıkarıldı; fakat silahlar sadece Bosna-Hersek’ten toplanarak Yugoslav Ordusuna teslim edildi. Bosna Hersek halkı ve ordusunun silahlı gücü zayıflatıldı. Bunun ardından da Yugoslavya Ordusu ve Bosnalı Sırplar tüm silahlı gücü ile saldırı başlattı. Yukarıda bahsettiğim gibi bu savaş yaklaşık 4 yıl sürdü ve başkent Saraybosna 1.425 gün kuşatma altında kalırken, insanlar da aç-susuz kaldılar. İnsani yardım konvoyları tarandı, bombalandı. Su, ekmek kuyruğundaki insanlar sniper silahları ile tepelerden zevk olsun diye katledildi. Evet, zevk olsun diye katledildi; garip geldi değil mi? Gelmesin; çünkü bugün Ukrayna’ya saldıran Rusya, o gün Sırplara tam destek verdi. Rusya’dan özel askerler cephede savaştı; hatta Rus halkından insanlar binlerce dolar ödeyip Sırp cephelerinden sniper silahı ile sokağa çıkan insanları vurdu. Bugün neredeyse Rusya’dan uçan sineğe bile yaptırım uygulayan AB ve ABD, o gün Rusya’nın bu desteğini sadece izledi.

Günlerce aç, susuz kalmış insanlar bir dilim ekmek, bir kap su için sıra beklerken öldürüldüler Bosna-Hersek’te. Avrupa’nın göbeğinde, Paris’e 1.800 km, Milano’ya 1.030 km,  Münih’e 950 km, AB’nin başkenti Brüksel’e 1.690 km, Zürih’e 1.260 km uzaklıkta yaşandı tüm bu olaylar. BM Barış Gücü’nün koruması altında 8.372 Müslüman Boşnak, Srebrenica’da bir gecede katledildi. Avrupa’nın göbeğinde, Tuzla şehrinde 25 Mayıs 1995’te gençlik gününü kutlayan 71 genç bomba ile öldürüldü. 17.000 çocuk BM’nin, NATO’nun gözü önünde  yirminci birinci yüzyılda, o altın medeniyeti ifade eden yirmi birinci yüzyıla yalnızca dört buçuk sene kalmışken katledildi.

Kanınız çekildi değil mi, Avrupa’nın göbeğinde 20.yy’da yaşananları okuyunca. Başınıza geldiğini  bir düşünün isterim: arabayla 8-10 saate gittiğiniz medeniyetin beşiği diye anlatılan Avrupa’da tüm bunları yaşadığınızı. İsteseler bir günde bitirebilecekleri savaşın, dört yıla yakın sürdüğünü. İşte, bugün de tam olarak yapıldığı gibi… Binlerce Ukraynalı ABD ve AB’nin bu savaşı bitirmesini bekliyor. Evini, yurdunu, gençliğinin geçtiği sokakları, ilk kez âşık olduğu okulunu, köpeğini gezdirdiği parkını, dedesinin ninesinin hayatının geçtiği vatan toprağını kaybetmemek için bekliyor.

Ezcümle, Ukrayna’da yaşanan olaylara üzülmemek, ses çıkarmamak için gaddar olmak lazım. Fakat AB ve ABD’nin kendi çıkarları için insanların ölmesini, katledilmesini sadece izliyor. Savaşı bitirmek yerine uçan kuşa yaptırım uygulayarak Rusya’yı zayıflatmayı hedefliyor; ama bu hedefe ulaşana kadar masum Ukrayna halkı, Rus zulmünü her geçen gün daha fazla yaşıyor. Tıpkı Boşnakların yıllarca Sırp zulmü görmesi gibi. ABD ve AB ikiyüzlülüğünü ve kendi çıkarlarının dışında hiçbir şey ile ilgilenmediğini tekrardan göstermiş oldu!

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu