1 MayısDemokrasi ve SolGündemPolitikaToplum ve Siyaset
Trend

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu 1 Mayıs’ta İVME için yazdı

1 Mayıs yasak tanımaz

Arzu Çerkezoğlu: 1 Mayıs işçi sınıfın uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü. 1 Mayıs’lar işçiler açısından, emekçiler açısından her dönem çok önemlidir. Sadece ülkemizde değil dünyanın her tarafında 5 kıtada işçi sınıfı sendikalar emekçiler 1 Mayıs’larda taleplerini ifade eder, meydanlara çıkar, siyasi iktidarlara karşı itirazlarını ifade eder, gelecek dünya düşlerini ifade eder ve hep birlikte bütün dünya işçi sınıfı olarak 1 Mayıs’ta taleplerimize hedeflerimizde tek yürek oluruz ve bu konudaki mücadelemizi kararlılığımızı  ifade ettiğimiz gündür 1 Mayıs! Türkiye’de 1 Mayıs’ların tarihi aslında sınıf mücadelesinin tarihidir. Türkiye’de 1 Mayıs’ların ve Taksim’in özgürleştirilmesi mücadelesi aynı zamanda demokrasi mücadelesinin kendisidir ve özellikle Türkiye’de 1976’da DİSK’in öncülüğünde ilk kez kitlesel bir biçimde Taksim meydanında kutlanan 1 Mayıs’tan sonra 1 Mayıs meydanı Taksim meydanı olmuştur. 1977 1 Mayıs katliamında yitirdiğimiz arkadaşlarımız ve ardından 12 Eylül süreci ve yasaklı yıllar Taksim’in ve 1 Mayıs’ın özgürleştirilmesi mücadelesi Türkiye’de sınıf mücadelesi ve demokrasi mücadelesi açısından son derece önemlidir.

2 yıldır ne yazık ki pandemi koşullarında karşılıyoruz 1 Mayıs’ı. Bu 1 Mayıs’ı da yine pandemi koşullarında ve bütün dünyada ve ülkemizde de yüzbinlerin buluştuğu büyük 1 Mayıs mitinglerini buluşmalarını gerçekleştiremiyoruz. Ama aynı zamanda bu 1 Mayıs pandeminin yarattığı ekonomik ve toplumsal tahribat nedeniyle işçi sınıfının çalışma ve yaşam koşullarının gerilediği ve sorunlarının ağırlaştığı bir dönemi yaşıyoruz. Pandeminin başından itibaren ülkemizde ülkeyi yöneten siyasi iktidarın politikaları nedeniyle bu salgının ekonomik ve toplumsal tahribatını çok daha derin yaşıyoruz. Türkiye tarihinin en büyük iş ve istihdam kaybını yaşıyoruz. Özellikle genç işsizliği ve kadın işsizliği ürkütücü boyutlara ulaşmış durumda ve bu süreçte iktidarın getirdiği bir işten çıkarma yasağına olmasına rağmen bir dizi istisnası olduğu için kod 29’dan 200 bine yakın işçi işten çıkarıldı. 2.5 Milyondan fazla işçi işverenler tarafından tek taraflı olarak ücretsiz izne çıkarıldı. Ücretsiz izne çıkarılan 2.5 Milyondan fazla işçi ve ailesi günde 39 TL ile şimdide 50 TL ile yaşamaya mahkum edildi. Pandemi sürecinde bütün alınan önlemlerden ve bütün Türkiye’ye evde kal çağrıları yapıldığı süreçlerde bile bütün önlemlerden işçiler hep dışında tutuldu işçiler hariç dendi. Ne olursa olsun çarklar dönecek anlayışı nedeniyle KOVİD-19 bir işçi sınıf hastalığı haline geldi. Ama hala KOVİD-19 Türkiye’de çalışanlar açısında bir iş kazası ve bu pandemi de en ön safta mücadele eden sağlık çalışanları aısından meslek hastalığı olarak kabul edilmedi.

Bu pandeminin etkisini kadınlar olarak biz daha derin yaşıyoruz. Bütün eşitsizlikler derinleşti kuşkusuz pandemi de ama toplumsal cinsiyet eşitsizliği de derinleşti. Kadınların hem ev içindeki iş ve bakım yükü arttı, kadına yönelik şiddet arttı hem de kadınlar daha fazla işini kaybetti ve istihdamdan çekilmek zorunda kaldı. 

Bu süreçte örgütlenmenin önündeki engeller, baskılar, yasaklar, sendikalaşmanın önündeki engeller, grev hakkının kullanımının önündeki engeller, adaletsiz bir vergi sistemi, gelir dağılımı adaletsizlği bugün Türkiye’de işçi sınıfının en önemli sorunları ve en önemli taleplerinin başında geliyor. 2021 yılının 1 Mayıs’ına pandemi koşullarının yarattığı bu ağır ekonomik ve toplumsal tahribat içerisinde gidiyoruz.

2021 yılı 1 Mayısı’nda pandemi gerekçesiyle işçilerin emekçilerin taleplerini ifade etmesi yasaklanmaya, sınırlandırılmaya çalışılıyor. Pandemi ile ilgili gerekli önlemleri almayanlar, aldıkları önlemlere bile başta kendisi uymayan siyasi iktidar pandemi gerekçesiyle 365 gün çalışıp üreten işçi sınıfının senede bir gün kendi taleplerini ifade etmesine tahammül edemeyen bir yaklaşım söz konusu. 1 Mayıs yasak tanımaz diyoruz, 1 Mayıs yasaklanamaz diyoruz ve 1 haftadır işyerlerinden alanlara meydanlara kadar en yayın en coşkulu şekilde 1 Mayıs etkinliklerimizi ve kutlamalarımızı yapıyoruz. 29 Nisanda bütün Türkiye’de alanlarda meydanlarda yanaya olduk, umudu hep birlikte büyüttük baskılara ve yasaklara rağmen. Yine başta 1977’de yitirdiğimiz arkadaşlarımız olmak üzere Taksim Kazancı olmak üzere anmalarımızı gerçekleştirdik. 1 Mayıs günüde DİSK, KESK, TMMOB, TTB olarak temsili bir biçimde evet, pandemi koşullarına uygun bir biçimde Taksim Meydanında olacağız. Anıta 1 Mayıs çelengimizi bırakacağız ve konuşmalarımızı yapacağız. Gün boyunca sosyal platformlardan, dijital platformlardan etkinlikler devam ediyor olacak. 1 Mayıs akşamı saat 2100’da bu ülkede yaşayan herkesi, bu ülkenin geleceğine sahip çıkan herkesi, emeği ile geçinen herkesi Türkiye işçi sınıfının 1 Mayıs’ını kutlamaya ve özelliklede pandemi döneminde herkese aşı, herkese gelir güvencesi ve çarklar dursun- ölümler bitsin demek için bulunduğu yerden bu talepleri ifade etmeye çağırıyoruz!

Pandemi süreci çok şeyi ortaya çıkardı. Şunu çok net bir biçimde salgın sürecinde de gördük ki dünyada da ülkemizde de artık mevcut sistem ve neoliberal kapitalist politikalar başta sağlık ve sosyal güvenliğin piyasalaştırılması başta olmak üzere salgın döneminde çok net bir biçimde görüldü ki neoliberal kapitalist politikalar artık iflas etmiştir. Yeni bir toplumsal düzen şarttır. Eşitliğin, özgürlüğün, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu, demokrasinin tüm kurum ve kurallar ile işlediği yeni bir toplumsal düzen için emeğin dünyası, emeğin Türkiye’si için hep birlikte 1 Mayıs’ta umut yan yana diyoruz. Bütün Türkiye işçi sınıfının, tüm emekçilerinin 1 Mayıs’ı kutlu olsun.

Yaşasın 1 Mayıs!

Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkanı

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu