Sıradan Ruslar Bu Savaşı İstemiyor – Kemal Büyükyüksel
Putin’in dün gece savaşın başladığını duyurduğu konuşması, emperyalizm ve sömürgeciliğin üstü kapalı dilini temsil ediyordu. Bu anlamda, yirminci yüzyılın başlarından kalma bir emperyalist güç gibi konuşan tek hükümet onunki.
Ilya Matveev ve Ilya Budraitskis’in Jacobin’de yayımlanan yazısının Türkçe çevirisidir. İzinle İVME Hareketi tarafından yayınlanmıştır.
Vladimir Putin, görünüşe göre askeri birliklerinin Ukrayna direnişini bastırabileceğini umarak Ukrayna’yı işgalini başlattı. Ancak saldırı, rejimini ciddi şekilde istikrarsızlaştırabilir – Ruslar zaten savaş için kayda değer bir isteksizlik gösteriyorlar.
Rusya dün gece Ukrayna’ya saldırdı. En kötü korkularımız doğrulandı. İşgalin boyutu tam olarak anlaşılmamakla birlikte, Rus ordusunun sadece Güneydoğu’da değil (sözde “halk cumhuriyetlerinin” sınırı boyunca) ülkenin dört bir yanındaki hedeflere saldırdığı şimdiden açık. Bu sabah çeşitli şehirlerdeki Ukraynalılar patlamalarla uyandı. Vladimir Putin, operasyonun askeri amacını açıkça ortaya koydu: Ukrayna ordusunun tamamen teslim olması. Siyasi plan belirsizliğini koruyor – ancak belki de büyük olasılıkla Kiev’de Rus yanlısı bir hükümetin kurulması anlamına geliyor. Rus liderliği, direnişin hızla kırılacağını ve sıradan Ukraynalıların çoğunun yeni rejimi görev bilinciyle kabul edeceğini varsayıyor. Rusya’nın kendisi için toplumsal sonuçları açıkça ağır olacak – daha sabaha karşı, Batı yaptırımları açıklanmadan önce bile, Rus borsaları çöktü ve rubledeki düşüş tüm rekorları kırdı.
Putin’in dün gece savaşın başladığını duyurduğu konuşması, emperyalizm ve sömürgeciliğin üstü kapalı dilini temsil ediyordu. Bu anlamda, yirminci yüzyılın başlarından kalma bir emperyalist güç gibi konuşan tek hükümet onunki. Kremlin, Ukrayna’ya duyduğu nefreti ve ona cezalandırıcı bir “ders” verme arzusunu – NATO genişlemesi dahil olmak üzere – artık diğer şikayetlerin arkasına gizleyemiyor. Bu eylemler rasyonel olarak anlaşılan “çıkarların” ötesindedir ve Putin’in anladığı şekliyle “tarihi misyon” alanında bir yerde yatmaktadır.
Alexei Navalny’nin Ocak 2021’de tutuklanmasından bu yana, polis ve güvenlik teşkilatı Rusya’daki organize muhalefeti esasen ezdi. Navalny’nin örgütü “aşırılıkçı” olarak kabul edildi ve dağıtıldı, savunmasındaki gösteriler yaklaşık on beş bin tutuklamayla sonuçlandı ve neredeyse tüm bağımsız medya ya kapatıldı ya da operasyonlarını ciddi şekilde kısıtlayan “yabancı ajanlar” olarak damgalandı. Savaşa karşı kitlesel gösteriler olası değil – onları koordine edebilecek hiçbir siyasi güç yok ve tek kişilik bir grev de dahil olmak üzere herhangi bir sokak protestosuna katılım hızlı ve şiddetli bir şekilde cezalandırılıyor. Rusya’daki aktivist ve entelektüel çevreler, olaylar karşısında şok içinde ve moralleri bozuk.
Güven verici bir işaret, Rus toplumunda savaşa açık bir desteğin görülmediğidir. Son olarak bağımsız araştırma kuruluşu Levada Center’a göre (kendisi Rus hükümeti tarafından “yabancı ajan” olarak adlandırılmıştır), Ruslar yüzde 40 ile Donetsk ve Luhansk “halk cumhuriyetlerinin” resmi olarak Rus yetkililer tarafından tanınmasını desteklemiyor. Aynı araştırmada Ruslar yüzde 45 ile destekliyor. Bazı “bayrak etrafında toplanma” işaretleri kaçınılmaz olsa da önemli medya kaynakları üzerindeki tam kontrole ve TV’de dramatik bir propaganda demagojisine rağmen, Kremlin’in savaş hakkında coşku yaratamaması dikkat çekicidir.
2014’te Kırım’ın ilhakını izleyen yurtsever seferberlik ruhu gibisi bugün ortaya çıkmıyor. Bu anlamda, Ukrayna’nın işgali, Kremlin’in dışa dönük saldırganlığının her zaman iç meşruiyeti desteklemeyi amaçladığına dair popüler teoriyi çürütüyor. Aksine, eğer bir şey denmesi gerekirse, bu savaş rejimi istikrarsızlaştıracak ve hatta bir dereceye kadar onun bekasını tehdit edecek, çünkü “2024 sorunu” – bir sonraki başkanlık seçiminde Rusların kendisine oy vermesi için Putin’in ikna edici bir gösteri sergileme ihtiyacı – hala devam ediyor.
Dünyanın her yerindeki Sol, basit bir mesaj etrafında birleşmeli: Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline hayır. Rusya’nın eylemleri için hiçbir gerekçe yok; acı ve ölümle sonuçlanacaklardır. Bu trajedi günlerinde, Ukrayna ile uluslararası dayanışma çağrısı yapıyoruz.
